Bursalı Şüca'nın adı okçuluk müsabakasıyla yaşatılıyor

3. Geleneksel Bursalı Şüca Okçuluk Koşusu Atıcılar Olimpik Atletizm Stadyumu'nda yapıldı.

Bursalı Şüca'nın adı okçuluk müsabakasıyla yaşatılıyor

3. Geleneksel Bursalı Şüca Okçuluk Koşusu Atıcılar Olimpik Atletizm Stadyumu’nda yapıldı.

Sipahi Atlı ve Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü’nün 3’üncüsünü düzenlediği Geleneksel Bursalı Suca Okçuluk Koşusu Osmangazi Belediyesi Atıcılar Olimpik Atletizm Stadyumu’nda yapıldı. 140 okçunun 14 farklı parkurda kıyasıya yarışına her yaştan ata sporunun meraklıları katıldı.

Sipahi Atlı ve Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü Derneği Başkanı Ahmet Beltan Yücel, “Kulübümüz 2015 yılında kuruldu. O günden beri okçuluk adına türlü yarışmalarda görev aldık, şampiyonlar yetiştirdik. En son geçen yıl federasyonun ilk yarışmasında Türkiye şampiyonu büyük kadınlarda bizim kulübümüzden çıktı. Bu turnuvanın üçüncüsünü düzenliyoruz. Bursalı Şüca, Bursa’nın bir değeri Osmanlı döneminde yaşamış en büyük okçulardan bir tanesidir. Onun anısını yaşatmak için bu yarışmayı düzenliyoruz. Bundan sonra da devamı gelecek” dedi.

Pandemi dolayısıyla katılımı sınırlı tuttuklarını belirten Yücel, “Fazla açılmak istemediğimiz için yarışmamızı 140 kişi ile dondurduk. Şu an 140 kemankeşimiz sahada mücadele veriyor. Büyük kadınlar - erkekler, genç kızlar - erkekler ve yıldızlar kategorisinde müsabakalar devam ediyor. Farklı parkurlarımız var. Hareketli, hayvan ve 3 boyutlu hedefler var. Değişik mesafelere koyduğumuz bu hedeflerde kemankeşlerimiz kıyasıya bir mücadele veriyor” ifadelerini kullandı.

Mete Gazoz ilgiyi arttırdı

Sipahi Atlı ve Geleneksel Okçuluk Spor Kulübü Derneği Başkan Yardımcısı Gözde Talanay da 2014’ten beri okçulukla uğraştığını anlatarak, “2015’te kulübümüz kuruldu. 400’e yakın kişiye eğitim verdik. Şimdi de geleneksel turnuvamızı üçüncü kez yapıyoruz. Mete Gazoz’un başarısı ile birlikte ilgi de arttı. Televizyon dizileri de bu spora etki etti. Şu an Bursa’da 40’a yakın kulüp var. Herkes bu sporu çok seviyor. Geleneksel okçuluk ata sporumuz. Burada insanlar geleneksel kıyafetlerle geçmiş kültürünü yaşatıyorlar. Sanki film, dizi seti gibi burası. Herkesin farklı kıyafetleri var. Kadınlar bizi gördüklerinde ‘Ben de yapabilir miyim’ diye düşünüyorlar. Yaptıkları ve bizi gördükleri zaman diğer kadınlar motive de oluyorlar” şeklinde konuştu.