DEÜ'den müsilaj sorununa çözüm önerileri
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından düzenlenen 'Müsilajın Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri' başlıklı panelde, Marmara Denizi kıyılarını etkisi altını alan ve çevre sorunu haline dönüşen müsilaj konusundaki çözüm önerileri açıklandı. DEÜ'lü bilim insanlarının katıldığı programda müsilajın oluşmasında Karadeniz ve Akdeniz'de olan değişimlerin, iklim değişikliğinin, Marmara Denizi'nin kendi iç dinamiklerinin ve son 40 yılda artan insan kaynaklı etkilerin neden olduğu vurgulandı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, sorumluluklarının farkında olduklarını kaydederek, sorunun çok yönlü ele alınması gerektiğini kaydetti.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından düzenlenen 'Müsilajın Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri' başlıklı panelde, Marmara Denizi kıyılarını etkisi altını alan ve çevre sorunu haline dönüşen müsilaj konusundaki çözüm önerileri açıklandı. DEÜ'lü bilim insanlarının katıldığı programda; müsilajın oluşmasında Karadeniz ve Akdeniz'de olan değişimlerin, iklim değişikliğinin, Marmara Denizi'nin kendi iç dinamiklerinin ve son 40 yılda artan insan kaynaklı etkilerin neden olduğu vurgulandı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, sorumluluklarının farkında olduklarını kaydederek, sorunun çok yönlü ele alınması gerektiğini kaydetti.
Marmara Denizi kıyılarını etkisi altına alan ve kısa sürede çevre sorununa dönüşen deniz müsilaj konusunu bilimsel açıdan değerlendirmek amacıyla Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından düzenlenen 'Müsilajın Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri' başlıklı panelde, çözüm önerileri ele alındı. Deniz Bilimleri ve Çevre Mühendisliği alanlarında akademik çalışmalar yürüten bilim insanlarının katıldığı programda, Marmara Denizi'nde gözlemlenen müsilaj olayına Marmara Denizi ekosistemi üzerinde baskı oluşturan Karadeniz ve Akdeniz'de olan değişimlerin, iklim değişikliğinin, Marmara Denizinin kendine has iç dinamiklerinin ve son 40 yılda artan insan kaynaklı etkilerin neden olduğu vurgulandı.
Müsilaj sorununun çözümü için bu baskıların ekosistem üzerindeki etkilerinin hafifletilmesinin ve insan faaliyetlerinden kaynaklanan baskının azaltılmasının gerekli olduğunun altının çizildiği toplantıda, çözüm önerileri sıralandı. Buna göre, Marmara Denizi kıyı alanları ve bu alanların hintelandını oluşturan havzalarda kentsel ve endüstriyel atıklar gibi mevcut tüm noktasal kirlilik kaynaklarına uygun kapasitelerde arıtma ve desarj sistemlerinin kurulması; Marmara Denizi'ne desarj edilen tüm kentsel ve endüstriyel atık sularının İleri Biyolojik Arıtmadan geçirilmesi, nütriyent gideriminin yapılması ve bundan sonra derin deniz deşarjına izin verilmesi, endüstriyel tesislerin atık su miktarını ve kirlilik yükünü azaltıcı geri kazanım odaklı İyi Teknolojik Uygulamalara geçilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Toplantıda ayrıca Marmara Havzası için özel deşarj standartlarının belirlenmesi ve uygulanmasının; havzalardaki tarım alanlarında iyi tarım uygulamalarına geçilerek gübre ve zirai ilaç kullanımının en aza indirilmesinin, bu amaçla çiftçi eğitiminden, kullanım karnelerine kadar bir dizi idari tedbir alınmasının; Marmara Denizi Havzasındaki tüm düzensiz depolama tesislerinin rehabilitasyonunun yapılarak kapatılmasının, havzada oluşan tüm katı atıkların geri kazanım sonrasında düzenli depolama tesislerine gönderilmesinin önemi vurgulandı.
Sorumluluğumuzun farkındayız
Doğal hayatın korunması ile çevre konusunda son derece duyarlı olduklarını kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, 'Son günlerde Marmara kıyılarını etkisi altına alan müsilajın ortaya çıkardığı sorunlara çözüm önerisi sunmak amacıyla Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitümüzdeki değerli hocalarımızın öncülüğünde bir panel düzenledik. İstanbul Üniversitesi'ndeki kıymetli bilim insanlarının da katkısı ile bu konuda çözüm önerileri oluşturuldu. Üniversite olarak doğal hayatı etkileyen bu konuda, devletimize ve ilgili kurumlarımıza yol göstermeyi hedefledik. Müsilajın çevrenin yanı sıra insan hayatını da etkileyen yönü bulunuyor. Hocalarımız, insana bağlı faktörlerin de bu sorunda etkili olduğunu belirtiyorlar. Dolayısıyla müsilajla ilgili çalışmaların çok yönlü ele alınması gerekiyor. Paneli düzenleyen ve değerli görüşlerini paylaşan hocalarımıza teşekkür ediyoruz' dedi.
Panele, DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Şermin Açık Çınar, Prof. Dr. Doğan Yaşar, Prof. Dr. Nihayet Bizsel, Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe; DEÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Gündüz; İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahsen Yüksek, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Nur Topçu Eryalçın katıldı.
Marmara Denizi kıyılarını etkisi altına alan ve kısa sürede çevre sorununa dönüşen deniz müsilaj konusunu bilimsel açıdan değerlendirmek amacıyla Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü tarafından düzenlenen 'Müsilajın Nedenleri, Etkileri ve Çözüm Önerileri' başlıklı panelde, çözüm önerileri ele alındı. Deniz Bilimleri ve Çevre Mühendisliği alanlarında akademik çalışmalar yürüten bilim insanlarının katıldığı programda, Marmara Denizi'nde gözlemlenen müsilaj olayına Marmara Denizi ekosistemi üzerinde baskı oluşturan Karadeniz ve Akdeniz'de olan değişimlerin, iklim değişikliğinin, Marmara Denizinin kendine has iç dinamiklerinin ve son 40 yılda artan insan kaynaklı etkilerin neden olduğu vurgulandı.
Müsilaj sorununun çözümü için bu baskıların ekosistem üzerindeki etkilerinin hafifletilmesinin ve insan faaliyetlerinden kaynaklanan baskının azaltılmasının gerekli olduğunun altının çizildiği toplantıda, çözüm önerileri sıralandı. Buna göre, Marmara Denizi kıyı alanları ve bu alanların hintelandını oluşturan havzalarda kentsel ve endüstriyel atıklar gibi mevcut tüm noktasal kirlilik kaynaklarına uygun kapasitelerde arıtma ve desarj sistemlerinin kurulması; Marmara Denizi'ne desarj edilen tüm kentsel ve endüstriyel atık sularının İleri Biyolojik Arıtmadan geçirilmesi, nütriyent gideriminin yapılması ve bundan sonra derin deniz deşarjına izin verilmesi, endüstriyel tesislerin atık su miktarını ve kirlilik yükünü azaltıcı geri kazanım odaklı İyi Teknolojik Uygulamalara geçilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Toplantıda ayrıca Marmara Havzası için özel deşarj standartlarının belirlenmesi ve uygulanmasının; havzalardaki tarım alanlarında iyi tarım uygulamalarına geçilerek gübre ve zirai ilaç kullanımının en aza indirilmesinin, bu amaçla çiftçi eğitiminden, kullanım karnelerine kadar bir dizi idari tedbir alınmasının; Marmara Denizi Havzasındaki tüm düzensiz depolama tesislerinin rehabilitasyonunun yapılarak kapatılmasının, havzada oluşan tüm katı atıkların geri kazanım sonrasında düzenli depolama tesislerine gönderilmesinin önemi vurgulandı.
Sorumluluğumuzun farkındayız
Doğal hayatın korunması ile çevre konusunda son derece duyarlı olduklarını kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, 'Son günlerde Marmara kıyılarını etkisi altına alan müsilajın ortaya çıkardığı sorunlara çözüm önerisi sunmak amacıyla Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitümüzdeki değerli hocalarımızın öncülüğünde bir panel düzenledik. İstanbul Üniversitesi'ndeki kıymetli bilim insanlarının da katkısı ile bu konuda çözüm önerileri oluşturuldu. Üniversite olarak doğal hayatı etkileyen bu konuda, devletimize ve ilgili kurumlarımıza yol göstermeyi hedefledik. Müsilajın çevrenin yanı sıra insan hayatını da etkileyen yönü bulunuyor. Hocalarımız, insana bağlı faktörlerin de bu sorunda etkili olduğunu belirtiyorlar. Dolayısıyla müsilajla ilgili çalışmaların çok yönlü ele alınması gerekiyor. Paneli düzenleyen ve değerli görüşlerini paylaşan hocalarımıza teşekkür ediyoruz' dedi.
Panele, DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Şermin Açık Çınar, Prof. Dr. Doğan Yaşar, Prof. Dr. Nihayet Bizsel, Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe; DEÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Gündüz; İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahsen Yüksek, İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Nur Topçu Eryalçın katıldı.