Elektrikli süpürgeden akıma kapıldı, kırılan kemikleri yapboz gibi birleştirildi
Elektrikli süpürge kullanırken 5 dakika boyunca akıma kapılan Ahmet Ümit Tekbağ'ın omuzlarında, arkaya doğru çıkık ve çok sayıda parçalı kırık meydana geldi. Tekbağ'ın omzundaki kırıklar, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesinde adeta bir yapbozun parçaları gibi birleştirildi. Yoğun fizik tedavi ve rehabilitasyon da uygulanan hasta, 'Şu anda herhangi bir problemim yok. Doktorlarımız sayesinde hayatıma sağlıklı bir şekilde devam ediyorum' dedi.
Elektrikli süpürge kullanırken 5 dakika boyunca akıma kapılan Ahmet Ümit Tekbağ'ın omuzlarında, arkaya doğru çıkık ve çok sayıda parçalı kırık meydana geldi. Tekbağ'ın omzundaki kırıklar, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesinde adeta bir yapbozun parçaları gibi birleştirildi. Yoğun fizik tedavi ve rehabilitasyon da uygulanan hasta, 'Şu anda herhangi bir problemim yok. Doktorlarımız sayesinde hayatıma sağlıklı bir şekilde devam ediyorum' dedi.
İzmir'in Seferihisar ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki sigortacı Ahmet Ümit Tekbağ, 2020 yılında elektrikli süpürge kullanırken 5 dakika boyunca akıma kapıldı. Eşi tarafından baygın bir halde en yakın hastaneye kaldırılan Tekbağ, pandemi şartları nedeniyle ilk tedavinin ardından taburcu edildi. Omuzlarındaki şiddetli ağrı ve şişlik devam eden Tekbağ, daha sonra İEÜ Medical Point Hastanesine başvurdu. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ekin tarafından tedaviye alınan hastanın, her iki omzuna da ayrı tedaviler uygulandı. Hastanın omuzlarındaki parçalı kırıklar, yapboz gibi birleştirildi. Daha sonra Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Rezzan Günaydın tarafından yoğun tedavi uygulandı. Her iki omzunu da tam fonksiyonel olarak kullanmaya başlayan Tekbağ, hayata dönüş hikayesini anlattı.
'Umutlarım tükenmişti'
Ölümden döndüğünü söyleyen Tekbağ, 'Ben akıma kapılırken eşim de bir yandan çocuğumuzla ilgilendiği için beni geç fark etti. Yaklaşık 5 dakika boyunca akıma maruz kaldım. Eşim duruma müdahale ederek akımı kesti ve en yakın devlet hastanesine sevk edildim. Hastanedeyken tüm konuşmaları duyuyordum, boyundan aşağısını ise hissetmiyordum. Sadece kafam hareket ediyordu. Hastanedeki doktorların konuşmalarını işittim. Bu tip vakaların genelde ölümle sonuçlandığını söylüyorlardı. Bu sözleri duyunca umutlarım tükenmişti. Kontrollerim sabaha kadar sürdü. Ardından ortopedi doktoru geldi ve pandemi şartları nedeniyle beni sargıya alarak taburcu ettiler. Biz de tedavimin devamı için doktor arayışına gittik. Referans olarak Ahmet Hoca'nın ismini duyduk. Kendisi, ailemizden bir kişinin daha ameliyatını gerçekleştirmişti. Hemen gittik ve kontrollerim yapıldı. Tetkiklerden sonra iki ayrı ameliyat geçirdim. Daha sonra fizik tedavi sürecim başladı. Şu anda sağlıklıyım. Herhangi bir problemim yok. Doktorlarımız sayesinde hayatıma sağlıklı bir şekilde devam ediyorum' diye konuştu.
'Omuzlarında arkaya doğru çıkıklar vardı'
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ekin, 'Hastamız bize geldiğinde iki omzu da çok ağrılıydı ve iki omuzda şekil bozukluğu vardı. Omuz eklemleri çok ağrılı ve şişti. Yaptığımız radyolojik ve klinik değerlendirmede, iki omuzun da yerinden çıkık olduğunu ve aynı zamanda bu çıkıkların çok nadir görülen arkaya doğru çıkıklar olduğunu öğrendik. Bununla beraber her iki omuz başının tamamen kırıldığını, kırığın bir çökme kırığı şeklinde olduğunu ve bunun çok parçalı kırıklar olduğunu öğrendik. Sol tarafta bütünlüğünü daha fazla korumuş kırıklar vardı. Üç boyutlu tomografi çalışmalarında, sağ taraftaki kırık parçaların tamamen ezildiğini gördüm. Manyetik rezonans çalışmalarıyla hastanın aynı zamanda omuz çevresindeki adale sisteminde parçalı kompleks yırtıkların olduğunu gördük' diyerek hastayla ilgili ilk bulguları paylaştı.
Kırıkları, yapbozun parçaları gibi birleştirdiler
Önce, hastanın sol omzuna tedavi uygulandığını anlatan Prof. Dr. Ahmet Ekin, omuzdaki kırıkları adeta bir yapbozun parçalarını birleştirir gibi başsız özel titanyum vidalarla bir araya getirdiklerini ifade etti. Yaklaşık bir hafta sonra sağ omuzu ameliyat ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Ahmet Ekin, 'Sağ taraftaki kırıkların çökme kırığı olduğunu ve kemik parçalarının tamamen ezilmiş olduğunu biliyordum. Bu nedenle de ameliyata girerken yanıma omuz protez setlerini aldım ve omuz protezini hastaya uyguladım. Gerekli olan adale onarımları da burada gerçekleştirildi. Hastayı 2-3 gün sonra taburcu ettik ve izlemeye devam ettik. Bir ayın sonunda hastaya fizik tedavi uygulanmaya başlandı ve hasta, belirli aralıklarla kontrole geldi. Hastamızın birinci yıl kontrolünde ben de şaşırdım. İki omuzunda da tam fonksiyonellik vardı. Hastanın hiçbir ağrısı da yoktu. O zamandan beri 6 aylık kontrollerle hastayı takip ediyorum' sözlerine yer verdi.
'Çok nadir görülüyor'
Elektrik çarpmasına bağlı meydana gelen çıkıkların, kırıklı çıkık ve arkaya kırıklı çıkık olarak meydana geldiğini belirten Prof. Dr. Ekin, 'Farklı bir seçenek olmadığı için genç yaştaki hastamıza omuz protezi uygulanması gerekiyordu. Gelinen süreçte sol taraftaki kemik parçalarında beslenme sorunu olmadı. Hepsi çok iyi kaynadı. Hasta, iki tarafı da ağrısız biçimde ve tam fonksiyonel olarak kullandığı için çok mutlu. Bu tabii ki çok nadir görülen bir olguydu. Özellikle 5 dakikalık bir elektriğe maruz kalma durumunda omuz ve diğer eklemlerde meydana gelecek bu tür kırık ve kırıklı çıkıkların ortaya çıkma imkanı oldukça yüksek. Bunun yanında özellikle böbrek, karaciğer, akciğer, hatta kalple ilgili ciddi sıkıntılar da ortaya çıkabilir. Böyle bir problem yaşayan hasta, mutlaka bütün bölümlerin çok iyi değerlendirmesiyle takibe alınmalı ve gereken ne ise yapılmalı. Biz bu hastamızda sadece omuz eklemleriyle ilgili sıkıntıları gördük ve halen de takip etmeye devam ediyoruz' ifadelerini kullandı.
'Ekip çalışmasının önemi'
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Rezzan Günaydın ise şunları söyledi: 'Hastamızın sağ omzuna protez, sol omzuna ise vida operasyonu yapılmıştı. Fizik tedavi ve rehabilitasyon maksatlı kliniğimize yönlendiren hastamız, her iki kolunu da kullanamıyordu. Hastanın iki omzuna farklı tedaviler uygulandığı için rehabilitasyon süreçleri ve prosedürleri oldukça farklıydı. Hastanın yoğun bir fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecine girmesi gerekiyordu. Uzun soluklu bir tedavi uyguladık ve sürekli takip ettik. Son kontrollerde, hastanın her iki omzunda da hareketli açıklık tamdı. Tüm fonksiyonlarını yerine getirebiliyordu. Bu hem hastayı hem de bizi çok mutlu etti. Burada ekip çalışmasının önemine vurgu yapmak gerekiyor. Başarılı geçen ortopedik cerrahi operasyon sonrası yapılacak olan etkili ve yeterli fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci, hastaların fonksiyonlarını kazanması açısından son derece önemlidir.'