Manisa Eğitim Bir-Sen'den toplu imza töreni
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, Eğitim-Bir-Sen Yunusemre Temsilciliğinin hazırladığı, yeni üyeler için düzenlenen imza törenine katıldı.
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, Eğitim-Bir-Sen Yunusemre Temsilciliğinin hazırladığı, yeni üyeler için düzenlenen imza törenine katıldı.
Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan 10 eğitimci düzenlenen törenle Eğitim-Bir-Sen'e üye oldu. Eğitim-Bir-Sen'e yeni üye olan çalışanlara rozetlerini takan Başkan Mesut Öner, 'Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan 10 arkadaşımız sendikamıza üye olarak gücümüze güç kattı. Düzenlediğimiz imza töreniyle kendilerine aramıza 'hoş geldiniz' dedik, sendika rozetlerini taktık' dedi.
Hizmet kollarındaki kazanımların kamu görevlilerine anlatılmasının önemine vurgu yapan Öner, bu kazanımların anlaşılmasıyla Memur-Sen'in toplu sözleşmedeki başarısının da ortaya çıktığını ve bu kazanımların Ağustos ayından bu yana Memur-Sen'in üye sayılarına da yansıdığını söyledi. Toplu sözleşmeyle ilgili eleştirilere de değinen ve tüm sorunların temelinde sistemsel bir sorun olduğuna vurgu yapan Öner, 'Bizi her zaman işçi konfederasyonlarıyla kıyaslayıp buna göre değerlendirme yapanlar memurlar ve işçilerin aynı şartlarda masaya oturmadığını bilmeliler. İşçi sendikacılığının yapısı ile kamu görevlileri sendikacılığının yapısı ve toplu sözleşme sistematiği arasında devasa bir fark var. İşçilerin toplu sözleşmesi 2 ay sürerken bizde yalnızca 1 ay sürüyor bunun da yalnızca son 10 günü müzakereye ayrılıyor. İşçilerde yetkisiz sendikalar masada yer almazken bizde yetkisiz bir değil iki konfederasyon var. İmzaya yetkileri yok, teklifleri görüşülmüyor ama yetkili sendikanın gücünü kırmak için masada yer verilmişler. Her şeyden önce işçiler görülen enflasyon üzerinden pazarlık yaparken biz hedeflenen enflasyon üzerinden pazarlık yapıyoruz. İşçiler ilk altı ay ortaya çıkan gerçek rakamlara bakıp pazarlık yapıyorlar ve geçmiş altı ayın zammını alıyorlar oysa biz önümüzde duran 2 yılı Merkez Bankası'nın kağıt üzerinde çizdiği rakamlara göre değerlendirip pazarlık yapıyoruz. Böyle bir sistemden kamu görevlilerinin hayrına bir şey çıkması mümkün mü?' ifadelerini kullandı.
Toplu Sözleşme ikramiyesiyle sendikalı olmanın anlam kazandığını belirten Öner, bunun kamu görevlileri sendikacılığı için önemli olduğunu ancak eksik olduğunu belirtti. İşçi sendikacılığında olduğu gibi kamu görevlileri sendikacılığında da dayanışma aidatının olması gerektiğini kaydeden Öner, 'Sendikanın gayreti ve emeğiyle üye olanın da üye olmayın da aynı haklara sahip olduğu bu sistem mutlaka değişmelidir. Kamu görevlileri sendikacılığında da tıpkı işçilerde olduğu gibi dayanışma aidatı olmalıdır. Sendikanın önemi ancak bu şekilde anlaşılır ve 'sendika ne işe yarıyor?' sorusunun cevabı ancak bu şekilde bulunur' diye konuştu.
Öner, Memur-Sen olarak kamu görevlilerinin önünü açacak yeni bir hedef için çalışacaklarını ifade ederek, 'Bundan sonraki süreçte enerjimizi toplu sözleşme sürecini bizim adımıza çetrefilli hale getiren 4688 sayılı kanunun değişmesi adına kullanacağız. İşçi toplu sözleşmeleri ile kıyaslandığında memur toplu sözleşmeleri gerek işleyiş gerekse süre bakımından dezavantajlı bir durum oluşturuyor. Biz yasanın daha adil ve süreci daha kolay işletecek şekilde değişmesi için çeşitli girişimlerde bulunacağız. Teşkilat olarak artık buraya yoğunlaşıp sorunun üzerine gitmemiz gerekiyor' dedi.
Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan 10 eğitimci düzenlenen törenle Eğitim-Bir-Sen'e üye oldu. Eğitim-Bir-Sen'e yeni üye olan çalışanlara rozetlerini takan Başkan Mesut Öner, 'Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görev yapan 10 arkadaşımız sendikamıza üye olarak gücümüze güç kattı. Düzenlediğimiz imza töreniyle kendilerine aramıza 'hoş geldiniz' dedik, sendika rozetlerini taktık' dedi.
Hizmet kollarındaki kazanımların kamu görevlilerine anlatılmasının önemine vurgu yapan Öner, bu kazanımların anlaşılmasıyla Memur-Sen'in toplu sözleşmedeki başarısının da ortaya çıktığını ve bu kazanımların Ağustos ayından bu yana Memur-Sen'in üye sayılarına da yansıdığını söyledi. Toplu sözleşmeyle ilgili eleştirilere de değinen ve tüm sorunların temelinde sistemsel bir sorun olduğuna vurgu yapan Öner, 'Bizi her zaman işçi konfederasyonlarıyla kıyaslayıp buna göre değerlendirme yapanlar memurlar ve işçilerin aynı şartlarda masaya oturmadığını bilmeliler. İşçi sendikacılığının yapısı ile kamu görevlileri sendikacılığının yapısı ve toplu sözleşme sistematiği arasında devasa bir fark var. İşçilerin toplu sözleşmesi 2 ay sürerken bizde yalnızca 1 ay sürüyor bunun da yalnızca son 10 günü müzakereye ayrılıyor. İşçilerde yetkisiz sendikalar masada yer almazken bizde yetkisiz bir değil iki konfederasyon var. İmzaya yetkileri yok, teklifleri görüşülmüyor ama yetkili sendikanın gücünü kırmak için masada yer verilmişler. Her şeyden önce işçiler görülen enflasyon üzerinden pazarlık yaparken biz hedeflenen enflasyon üzerinden pazarlık yapıyoruz. İşçiler ilk altı ay ortaya çıkan gerçek rakamlara bakıp pazarlık yapıyorlar ve geçmiş altı ayın zammını alıyorlar oysa biz önümüzde duran 2 yılı Merkez Bankası'nın kağıt üzerinde çizdiği rakamlara göre değerlendirip pazarlık yapıyoruz. Böyle bir sistemden kamu görevlilerinin hayrına bir şey çıkması mümkün mü?' ifadelerini kullandı.
Toplu Sözleşme ikramiyesiyle sendikalı olmanın anlam kazandığını belirten Öner, bunun kamu görevlileri sendikacılığı için önemli olduğunu ancak eksik olduğunu belirtti. İşçi sendikacılığında olduğu gibi kamu görevlileri sendikacılığında da dayanışma aidatının olması gerektiğini kaydeden Öner, 'Sendikanın gayreti ve emeğiyle üye olanın da üye olmayın da aynı haklara sahip olduğu bu sistem mutlaka değişmelidir. Kamu görevlileri sendikacılığında da tıpkı işçilerde olduğu gibi dayanışma aidatı olmalıdır. Sendikanın önemi ancak bu şekilde anlaşılır ve 'sendika ne işe yarıyor?' sorusunun cevabı ancak bu şekilde bulunur' diye konuştu.
Öner, Memur-Sen olarak kamu görevlilerinin önünü açacak yeni bir hedef için çalışacaklarını ifade ederek, 'Bundan sonraki süreçte enerjimizi toplu sözleşme sürecini bizim adımıza çetrefilli hale getiren 4688 sayılı kanunun değişmesi adına kullanacağız. İşçi toplu sözleşmeleri ile kıyaslandığında memur toplu sözleşmeleri gerek işleyiş gerekse süre bakımından dezavantajlı bir durum oluşturuyor. Biz yasanın daha adil ve süreci daha kolay işletecek şekilde değişmesi için çeşitli girişimlerde bulunacağız. Teşkilat olarak artık buraya yoğunlaşıp sorunun üzerine gitmemiz gerekiyor' dedi.