Manisa'da şifa kaynağı cennet hurmasına talep artıyor
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde hasadı yapılarak özel seralarda kurumaya bırakılan şifa kaynağı cennet hurmasına ger yıl talep katlanarak artıyor. Başta Avrupa olmak üzere bir çok ülkeye ihraç edilen cennet hurması adeta iç piyasada yok satıyor.
Manisa’nın Alaşehir ilçesinde hasadı yapılarak özel seralarda kurumaya bırakılan şifa kaynağı cennet hurmasına ger yıl talep katlanarak artıyor. Başta Avrupa olmak üzere bir çok ülkeye ihraç edilen cennet hurması adeta iç piyasada yok satıyor.
Dünyaca ünlü Sultani çekirdeksiz kuru üzümünün yetiştirildiği ve bir çok ülkeye ihraç edildiği Manisa’nın Alaşehir ilçesi cennet hurması meyvesiyle de adından söz ettiriyor. 8 yıl önce Melek Yılmaz’ın balkonda yetiştirdikten sonra satış yapmasıyla başlayan cennet hurması tarımı Alaşehir’in Kavaklıdere Mahallesi’ne yayıldı. Mahalledeki çiftçilerin de cennet hurması tarımına girmesiyle beraber üretimin arttığı ilçeden geçtiğimiz yıllarda Finlaniya, Almanya, Fransa, İngiltere ve Kıbrıs gibi ülkelere ihracatı yapılırken bu yıl neredeyse iç piyasaya yetmemeye başladı. Çikolata üretiminde de kullanıldığı bilinen cennet hurmasının taleplerini karşılamakta güçlük çekilirken bu yıl rekoltenin yaklaşık 350 tona ulaşması tahmin ediliyor. Kilogramının 10 Euro’dan satıldığı cennet hurması Alaşehir’de üzümden sonra en çok tarımı yapılan ürün oldu.
Manisa’nın Alaşehir ilçesinde yetiştirilen cennet hurmasının tat ve renk yönünden diğer bölgelerden ayrıldığını ve özellikle Alaşehir bölgesinin tercih edildiğini belirten üretici Dursun Uysal, yeğeni Melek Yılmaz tarafından başlatılan üretimin tüm mahalleye yayıldığını söyledi. Uysal, "Yaklaşık 8 yıl önce yeğenim Melek Yılmaz’ın yaklaşık 40 kilogram cennet hurmasını evinin balkonunda kurutmasıyla bu hikaye başladı. Daha sonra 40 metrekarelik bir alanda sera ile başladık. 8 yıl sonra 800 metrekare alanı olan sera yaptık. Seralarda yaklaşık 70 ton cennet elmasını kurutup pazarlayabiliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Finlandiya, Kıbrıs, Fransa, Almanya gibi ülkelere ihracat yaptık. Ancak iç piyasada talep artınca ihracattan daha ziyade, iç piyasada talepleri karşılayamaz hale geldik" dedi.
Çikolata imalatında ham madde olarak kullanılmaya başlandığını söyleyen Uysal, "En önemlisi de çikolata sektöründe ham madde olarak kullanılmaya başlandı. Geçen yıl 12 ton verdiğimiz çikolata fabrikasına bu yıl 20 ton talep taahhüdü verdik. Daha ileriye götürebilmek için mücadelemizi sürdürüyoruz. Cennet hurması sektörü bu bölge için ayrı bir gelir kaynağı oldu. Özellikle kadınlarımıza ev ekonomisine katkı sağlamak için ayrı bir iş sektörü oluşturuldu. Her gün ortalama 20 kadın çalışıyor ve bu süre yaklaşık bir ay sürüyor. Bizim yıllık bir maliyetimiz var mazot, ilaç ve işçilik gibi. Bu maliyetler doğrultusunda da bu yıl fiyat beklentimiz 10 Euro. Bunun altındaki fiyatlar bizi üzer. Antep fıstığı yerinde 90-100 lira ama tezgahta 800 TL. Böyle bir ticari anlayış hem bizi mağdur eder hem de çevremizdeki işçilere faydalı olamayız" dedi.
Cennet elmasının 1947 yılında emekli olan bir astsubay tarafından bölgeye getirildiğini ancak ticari olarak yeğeni Melek Yılmaz’ın bu işle ilgilenmesiyle büyüdüğünü belirten Uysal, "Cennet elması bölgemize 1946-47 yıllarında gelmiş. Buralı olan rahmetli emekli Şerafettin başçavuş Yalova’a astsubay okuluna gidiyor. Orada bu meyveyi görerek 10 ağaç getiriyor. Eşine dostuna dağıtıyor. 1980 yılına kadar bu şekilde birer ikişer ağaçla çevreye yayılıyor. 1980 yılından bu yana bölgemizde bin dönüme ulaştı. Rekolte geçen yıl 250 ton civarındaydı, bu yıl 300-350 ton civarında bekliyoruz. Yeğenim Melek Hanım’ın tesadüfen balkonunda kuruttuğu elma ile de dünya çapında sesimiz duyuldu" diye konuştu.