- Haberler
- İzmir
- Özgür Özel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'özür' cevabı: 'Bu ülke yüksek tansiyon istemiyor'
Özgür Özel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'özür' cevabı: 'Bu ülke yüksek tansiyon istemiyor'
İzmir Adnan Menderes Havalimanı'na gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aralarında başlayan özür dileme polemiği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel, Erdoğan ile arasındaki özür dileme polemiğine ilişkin son kez konuştuğunu ifade ederek, Ben kavga etmem, vatandaşın derdiyle dertlenirim. Bir kavgam varsa vatandaşın yoksulluk, işsizlik kavgasıdır dedi.
İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aralarında başlayan özür dileme polemiği hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel, Erdoğan ile arasındaki özür dileme polemiğine ilişkin son kez konuştuğunu ifade ederek, "Ben kavga etmem, vatandaşın derdiyle dertlenirim. Bir kavgam varsa vatandaşın yoksulluk, işsizlik kavgasıdır" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, işgal altındaki Batı Şeria’da katledilen Türk aktivist Ayşenur Ezgi Eygi’nin Aydın Didim’deki cenaze törenine katılmak üzere İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na indi. Burada basın mensuplarına açıklama yapan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında geçen özür polemiğine ilişkin sözlere değindi.
Özel: "Vatandaşımız kutuplaşma değil kucaklaşma istiyor"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ’Gezi Olayları’ nedeniyle özür beklemesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Gezi olayları ile ilgili tarih ve bağımsız Türk mahkemeleri hükmünü vermiştir. Ağaç bahanesiyle ayaklanmanın Türkiye’ye maliyeti 1,4 milyar dolardır. Ekonomimizde en parlak dönem yaşanırken bu olayların alevlendirilmesi bir komplodur. Bir özür bahsi açıyorlar. Gezi olayları için çıkıp özür dilemesi gerekenler varsa milletin otobüsünü yakıp yıkanlardır. Gezi olayları ile ilgili çıkıp özür dilemesi gereken biri varsa, asıl özeleştiri yapması gerekenler haftalarca sokakları kargaşaya boğanlardır. Çıkıp özür dilemesi gerekenler AKM duvarını hakaret pankartlarıyla kirletenlerdir. Çıkıp özür dilemesi gerekenler polise ve esnafa saldıranlardır. Çıkıp özür dilemesi gerekenler, faizlerin tarihimizin en düşük seviyesine indiği IMF’e borcumuzun kapandığı başarılarla dolu bir dönemde Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık fatura çıkartanlardır" cevabını vermişti. Bununla ilgili açıklama yapan Özel de, “Erdoğan’ın ne dediğini ben anlıyorum da Türkiye’de kimse anlamıyor. Çünkü Erdoğan’ın bir tane derdi var. Kutuplaşma, gerginlik ve onun üzerinden siyasi düşüşüne engel olmak. Kendisine bir akıl vermişler. Normalleşme süreci muhalefete ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne yarıyor. Aman eski kavgalara dönelim. Her hafta haftanın gerginliğini icat ediyor. İlk önce ağzına Dilruba’yı doladı. Sonra katıldığı onur ve gurur duydum dediği teğmenlerin mezuniyet törenine 8 gün sonra haksızca saldırdı. O gencecik teğmenlerin gelecekleriyle oynamaya çalışıyor. Yetmedi şimdi de gezi diyor. Müflis tüccar döner döner eski defterleri karıştırırmış hesabı. Ona ’Gezi için özür dile, bir şey söyle’ diyen yok. Benim derdim bambaşka. Dilruba’nın kullandığı bazı ifadelerden dolayı tutturdular, Dilruba Özgür Bey’in yanında oturdu. Özgür Bey, CHP bize bunları dedi. Biz birinize bir şey diyeceksek yüzüne söyleriz. Geçmişte çok söyledik. Bir kelimede eksik söylemedik. Ama vatandaşımız bizden 31 Mart tarihi itibariyle artık kutup Değil kucaklaşma istediğini ve kendisinin gerçek dertlerinin konuşulmasını ve kendisi yoksulken, açken, işsizken, geleceğinden kaygılıyken siyasi tartışmaları istemediğini gösterdi. Bunu sürdürenleri 22 yıl sonra ikinci parti yaptı. Vatandaşın derdini konuşan Cumhuriyet Halk Partisi’ni birinci parti yaptı" dedi.
"Bu ülkede kavgayı bırakmak, vatandaşın derdine eğilmek cesaret işi"
Özel, konuşmasının devamında, "2 gün önce de söyledim; Benim söylediğim ve özür dileyecek bir kelime lafım yok. Varsa söylesinler. Dilruba söyledi ama ben kalbini kırdıkların vardır bu sözleri düzelt diye cezaevinde ve çıktığında söyledim. Dilruba yanıma oturmuş. ‘Dilruba kimi kırdıysa Tayyip Bey’i ya da bugün polemik arayan arkadaşları aşan bir şey bu. AK Partilileri üzdüyse o gençtir, onun adına ben özür dilerim. Tayyip Bey de onun yanındakilerin, çevresindekilerin ya da kendisinin Cumhuriyet Halk Partilileri ve muhalefeti kırdığı ifadeler için özür dilesin. Dünya hakaret duyduk. Dünya küfür işittik. Hepsini birden geride bırakmak için Tayyip Bey de bir adım atsın. Özür dilemek, normalleşme çağrısı yapmak, bu ülkede kavgayı bırakmak, vatandaşın derdine eğilmek cesaret işi. Bunun maliyetini hesaplarsanız sonunuz geldi demektir. Çünkü her şeye oy diye bakarsanız bu hale düşmüşsünüz demektir. Şimdi yanındakiler diyor ki evet Özgür Bey özür dileyecek bir şey söylemedi ama yanına oturttu. Yanına oturtmayla yanına varmayla oluyor olsaydı, o zaman partinin sözcüsü ya da genel başkan vekili ayrı ayrı konuştular. Atatürk heykelleri yerde köpek leşi gibi sürüklenecek diyen adamı, ’Atatürk’e zerre muhabbet besleyen ne ölüme ne dirime gelsin’ diyen adamı, Tayyip Bey dirisine gitti ziyaret etti. Yatağının ucuna oturdu. Elini tuttu, gözüne baktı. Ölüsüne de 5 tane bakan yolladı. Tayyip Bey o zaman Kadir Mısırlıoğlu’nun ifadeleri için bir özür dilesin bakalım. Yanına gitmekle yan yana oturmakla, yanına varmakla bu ifadelerin hepsi sahipleniliyorsa. Ayasofya’ya ilk atadıkları imam döndü İsmet Paşa İblis, CHP’lilere kafir dedi. Atatürk’e dolaylı yoldan döndü ve bunların hepsi kafir, iblis dedi. Ne diyeceğiz bunlara?" ifadelerine yer verdi.
"Kavgam varsa vatandaşın ekmek kavgasıdır"
CHP lideri Özel, "Birkaç meczup ki bütün diyanet personeli tenzih ederim. Cami cami gezip bütün CHP’lilere sövüyor’ diyen Özel, “Kadınların namusuna dil uzatıyor. Hadi onlar için özür dileyin. Benim anlatmaya çalıştığım bu ülke yüksek tansiyon istemiyor. Bu ülke iktidardan icraat istiyor. Muhalefetten hizmet istiyor. Bugün muhalefette bulunan son seçimlerin ikinci partisi olan genel seçimin CHP, yerelde iktidardır. Arı gibi çalışıyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. Ben açmaya yetişemiyorum. Belediye başkanlarım, her bir yerde kimi kent lokantası açıyor, kimisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir başka ildeki en iyi projelerini getirip uygulamaya sokuyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin her bir belediyesi hizmette yarışıyorlar. Evveli gün Bornova 16 açılış yaptım. Dün Kocaeli’nde 4 tane açılış yaptım. Her birisi birbirinden değerli projeler. Biz işimize bakıyoruz. Tayyip Bey kavgaya bakıyor. Vatandaş bu kavgadan vatandaş illallah dedi. Tayyip Bey size verilen akıl yanlıştır. Kavgayla bu olsaydı. 31 Mart öncesi ağzınıza geleni söylediniz, bu iş olurdu. Bundan sonra olmayacak. O devirler geride kaldı. Gezi gibi 10 senelik eski bir defteri açacak, oradan kutuplaşma çıkaracak. Gezi’den bir özür dilenecekse Vera babasız okula başladı. Vera’dan özür dilemek lazım. Bu konuda daha Tayyip Erdoğan’a bir kelime daha laf söylemeyeceğim. Ben kavga etmem. Kavga isteyen gerginlik oluşturan sizi de geriyor. Kavgam varsa vatandaşın ekmek kavgasıdır, yoksulluk kavgasıdır. İşsizlik kavgasıdır, diyen Cumhuriyet Halk Partisi’ni geriyor. Çare, Cumhuriyet Halk Partisi" dedi.
"Bugünden seçim tarihini söyleyelim"
Özel konuşmasında ayrıca şu sözlere yer verdi: “Nasıl 31 Mart’ta millet, doğruyu gördüyse doğru bir karar verdiyse o kararından da fevkalade memnunsa, yapılan bütün ölçümlerde yerelde, genelde bunu gösteriyorsa gelecek sene Kasım ayı son tarihtir. Tayyip Bey gelsin, vatandaşı rahatlatsın. Bugünden seçim gününü söyleyelim. Bir sene boyunca hepimiz bu milleti, bu cendereden, bu çıkıntıdan nasıl kurtaracağız, anlatalım. En büyük hakem kararı versin. Kavga etmeden, hakaret etmeden, küfür etmeden. Biz yeterince küfür, hakaret duyduk. Bunlara cevap vermediğimiz için milletimizin teveccühünü gördük. Bundan sonra da böyle devam ediyoruz."